“Yargıyı oyuncak ettiniz!”

Türkiye’nin çok ciddi sorunları var. Ekonomiye ilişkin sorunları var, işsizlik sorunu var, dış politika sorunu var, eğitimde onlarca problemi var ama biz bir türlü Türkiye’nin gerçek sorunları üzerine bir gündeme gelmiyoruz, bunları konuşmuyoruz. Beş yıldır milletvekiliyim, beş yıldır sıklıkla kürsüde söz alıyorum, çoğu kez “Ya, yaptığınız yanlıştır, böyle olmaz, haksızlıktır, hukuksuzluktur, zulümdür.” demekle geçiyor. Maalesef Türkiye, bu iktidar yüzünüzden yerinde sayıyor. Bugünkü Meclis Başkanı Anayasa Komisyonu Başkanıyken, dokunulmazlıkların kaldırılması hakkında soruyorlar kendisine, diyor ki: “Bu, 26’ncı Dönem için geçerlidir, 27’nci Dönemde seçilirse onunla ilgili işlem yapmak tekrardan dokunulmazlığın kaldırılmasına bağlıdır.” Tutanakları var! Şimdi, bu insan bu sözünü yiyor. Niye? Talimat geliyor. Bir gün ki eğer ben sözümü yemek zorunda kalacaksam “Lanet olsun!” derim, siyaset yapmam arkadaş.

Her gün uyanıyoruz, bir ülke düşünün, bakıyorsunuz, bir gazeteci “ajan” diye gözaltına alınmış. Haber değeri var mı? Var. Siyasetçiler araştırmalı mı, bakmalı mı? Araştırmalı. İnanın artık kimse içeriğini merak etmiyor. Bir ülkede bu kadar ajan olur mu? Bütün ajanlar da size muhalifler içinden mi çıkıyor? Devlet sırları ortada geziyor da bu muhalif gazetecilerin elinde mi dolaşıyor bunlar? Bu mantıksızlık! Artık bu saçmalığa eyvallah demeyin! Rezil oluyorsunuz bakın biz de sizin yüzünüzden dünyaya rezil oluyoruz.

Yargı sizin adeta oyuncağınız olmuş. Konjonktüre göre, zamana göre nasıl, hangi şartlarda siz iktidarda kalabilirsiniz diye bir oyun planı yapıyorsunuz. Yargı da onu yerine getirmek üzere hareket eden bir organ hâline gelmiş durumda. Bu sürdürülebilir bir iş değil. Türkiye’ye çok büyük zarar veriyorsunuz. Emin olun bir doyum noktasına ulaştı bu kumpaslar. Size siyaseten de faydası yok, eriyorsunuz. Bundan ötürü mutluyuz, Türkiye’ye zarar verdiğiniz için mutsuzuz. Bunun için haykırıyoruz!